Bugün, beldelerin sultanı, çağların kesişim noktasında medeniyetlere yön vermiş kutlu şehir İstanbul'umuzun fethedilişinin 572. yıl dönümü. Fetih, bir askeri zafer olmanın yanında Hz. Peygamber'in müjdesine mazhar olmuş bir medeniyet yürüyüşünün sembolüdür.
İstanbul'un fethi; bir destanın, bir dirilişin, bir adanmışlığın tarihidir. Fatih Sultan Mehmet Han'ın dehasıyla gerçekleşen kutlu yürüyüş, yalnızca surları aşmakla kalmamış; gönülleri de fethederek milletimize dünya tarihinin istikametini değiştiren bir ufuk armağan etmiştir. Bu menkıbe, geçmişin, bugünün ve yarının da inşa ve ihya kaynağıdır.
İstanbul, milletimizin istinatgâhı; fetih ise tarih içindeki menzili ve yönüdür. Bu şehrin hakiki sahibi, fethin manasına vakıf olan; ruhuna sadakatle bağlı, istikbâline layık duruş sergileyen aziz millettimizdir. Bilinmelidir ki, İstanbul'un fethini mümkün ve mukaddes kılan o ruh hâlâ diridir. Ve milletimiz, o fetih şuuruyla, kararlılıkla yoğrulmuştur.
Bugün bu vesileyle bir kez daha ifade ediyoruz: İstanbul, Hz. Peygamber'in mübarek lisanından çıkan kutlu bir müjdeye dayanan, milletimize tevdi edilmiş mukaddes bir emanettir. Bu emanet, ancak fethin ruhunu taşıyan, onun ahlâkına ve idealine sahip çıkan ellerde anlam bulur.
Gençlerimize düşen görev, İstanbul'u fetheden iradenin arkasındaki fikri derinliği, ahlaki kararlılığı ve ilim aşkını kavramak; bu ruhla geleceği inşa etmektir. Eğitimle, şuurla ve yüksek bir aidiyet bilinciyle yoğrulan her evladımız, bu emanetin layık taşıyıcısı olacak; fethin geleceğe yön veren karakterini diri tutacaktır.
Fethin yıl dönümünde, Fatih Sultan Mehmet Han'ı ve onunla omuz omuza bu kutlu mücadeleye iştirak eden şanlı ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyorum.
Fethin manasını bir medeniyet iradesine dönüştüren aziz milletimizin bu büyük emaneti korumaktaki kararlılığına yürekten inanıyor; İstanbul'un fethinin 572. yıl dönümünün, milletimize ve İslam âlemine kutlu olmasını diliyorum.